Yandex.Metrica
Indie Game:The Movie

Indie Game The Movie belgesel biçiminde 4 bağımsız oyun geliştiricisinin hayatlarına yönelik bir film.Onların ürettiklerinden ziyade arkaplanda sadece kod parçalarının yürütüldüğü cansız bir sistemin olmadığına;etiyle(1),duygularıyla ve hayalleriyle birilerinin var olduğuna işaret etmektedir.Hani herkes için birkaç film vardır ya hayatımızda bazı şeyleri tetikleyici bir rol üstlenirler işte öyle nitelikte bir yapım bu film.


Filmde anlatılan hikaye 3 oyun üzerinden ilerlemektedir ve yapımcılarının(bence biraz acıklı olan ama sonuç olarak mutlu biten)anlarıyla,hissettikleriyle ilgilidir.Anlatımlar Super Meat Boy(2) ekibi Edmund McMillen ve Tommy Refenes,Fez(3) yapımcısı Phil Fish ve Braid(4) in yapımcısı Jonathan Blow ile ilgilidir.


Filmi elime geçen haftada 2 kere izleme imkanına(ne imkanı yıllardır çekilmesini istediğin bir film olduğundan devamlı açıp duruyorsun zaten) eriştim.Sizlere filmle ilgili önemsediğim,hoşuma giden veya önemli bulduğum bazı sahneleri,konuşmaları kısaca anlatmak istiyorum.


Filmde ki yapımcılardan Phil Fish bir noel gecesinde zamanının en muhteşem üçlü oyun koleksiyonlarından birisi(5) diyebileceğimiz oyunların kendisine hediye edilmesiyle başlayan ve o andan itibaren video oyunları üzerine birşeyler üretmek diye kesinleşmiş amaçlara sahip bir kişilik.(6)Örneğin Super Meat Boy yapımcılarından Edmund küçüklüğünde sürekli garip şeyler,yaratıklar çizermiş.Hayal güçlerinin zengin olması aslında tesadüf değil yani anlayacağımız,garip şeyler üzerine kafa patlatmak ve bu konuda emek harcamak,çok uzun zamandan beri hemde(Bir an hey bende küçükken çizerdim hep birşeyler falan dediğinizi duyar gibiyim).Birde bizim küçüklüğümüzde ki özel günlerimizde elimize geçenleri düşündüğümüzde video oyunu hediyesi gibi şeyler tamamen bir çocuğun başına gelebilcek en iyi şeylerden.


Braid in yapımcısı Jonathan Blow ise süslü anlatımlarıyla belgeselde karşımıza çıkıyor.22 yıldır oyun programlamayla uğraştığını söyleyen Jonathan bir an bu konuda hayalleri olan bizlerin içini cız ettirecek birşey mırıldanıyor.Bazen bu konuda insanın moralmen çökebileceğini,hayallerinin inşasında sona ulaşamayacağından korktuğunu belirtiyor.(Bu konuda bir şeyler yapmak isteyen herkes eminim ki başarısızlıktan çok çekiniyordur.İnsana sanki başka işlerde başarısız olsa daha az zararlı çıkacakmış hissi yaşatıyor.)Phil Fish ise bu noktada en dramatik olan açıklamayı yapıyor."Tamamlayamazsam kendimi öldürürüm".Birileri bu oyunları son haline getirebilmek için çok uğraşıyorlar ve bütün istedikleri bunları tamamlamak.Fakat gerçekte çoğu insan sadece oyununu oynamakla meşgul gerisini umursamıyor.


Filmde anlatılan kişilerin bu yolda yürürken kaybettiklerinede değinilmektedir.Fiziksel görünümlerinde dikkatimizi çeken yıpranmalar(saç dökülmesi vb),kilo sorunları,bunların asıl nedeni olan sağlıksız beslenme,gün boyu hareketsizlik,asosyallik ve Edmund'ın normal gitmeyen evlilik ilişkisi(Tabi başarıya ulaştıktan sonra bazı şeylerin eskiye oranla daha güzel olduğundan eminim).Meat Boy yapımcılarına göz atarsak filmde Tommy Refenes kendisinin içerisinde bulunduğu durum için pek içi açıcı şeyler söylemiyor.Cebinde,bir kız arkadaşı olsa ona birşeyler ısmarlayabilecek miktarların bulunmamasından,sağlıkla ilgili sıkıntılarına kadar bir çok yaşadığı sorunları en ciddi olarak anlatan kişi diyebiliriz.Bunun yanında beni en çok etkileyen diyalogların geçtiği sahneler ise Meat Boy'un diğer elemanı Edmund'ın eşiyle olan durumlarıydı.Örneğin bütün gün bilgisayar başında duran(ki bu bizlere çok tanıdık geliyor) Edmund'a eşi,senin hep arkanı görüyorum hiç yüzünü göremiyorum gibisinden şikayette bulunuyordu.Bu evli çiftler için heralde asla olmaması gereken bir şey ama bu konuda karşılıklı fedakarlıklarının sonuçlarını iyi bir şekilde gördüklerini söyleyebilirim.


Indie Game(7) geliştiricisi olmak aslında bu yazıyı okuyorsanız büyük ihtimalle sizin hayallerinizden de birisidir diye tahmin ediyorum.Çoğu oyun programcısının büyük şirketler gibi fakat tek başına davranmak istediği anlarının olmadığını zannetmiyorum.Hatta filmde söylendiği gibi kimimiz için kendimizi anlatma yolumuzda olabilir bir video oyunu tasarlamak.Tabi insanların binlerce kişinin üzerinde çalıştığı fakat seneler süren bu oyunların çıkış tarihine kafa yormadığı gibi örneğin filmde ki Fez'in(ki üzerinde çalışan kişi sayısı belli) hazır olmamasına yönelik yaptıkları yorumlarada sabırlı olabilmek lazım heralde.Heralde diyorum çünkü bu pek mümkün değil(Bakınız Phil Fish'in filmde ki tutumuna :)).


Büyük şirketler insanları eğlendirmek için çok kaliteli oyunlar yapmaya çalışırlar.Milyonlarcasının aynı anda oynayabileceği cinsten.Fakat Indie game diyebiliriz ki tasarımcının hayallerini ekrana yansıtıp onu oynamak isteyen BİR kişiyi bulması hakkındadır.Oyunlar eğlence için üretilmiş sanat eserleridir.Eğer kurguladığınız sistem kişiyi eğlendiriyorsa ve onu yoruyorsa(veya oyalıyorsa) o an arkadan PAX(8)'ta oyununu deneyenleri gözlemleyen Phil Fish gibi takılın(Filmde görürsünüz).O an alacağınız haz anlatılamaz,hatta küfürler bile kulağınıza hoş gelebilir.Tabi oyununuz genel olarak düzgün çalışıyorsa.


Filme yönelik birşeyler anlatmaya çalıştım fakat bu konuda ne kadar başarılı oldum bilemiyorum.Söyleyebileceğim tek şey filmi izlemeniz.Filmden sonra bu konuda hayalleriniz varsa bu konuda birşeyler yapmaya başlamanız.(Before you die(9)).Kendimizi küçümsemekten vazgeçip hayallerimize yürümemiz gerekiyor.22 yıldır bunu yapmaya çalışan Jonathan Blow veya Shawshank hapishanesinden 20 yılda bir çekiçle kaçan Andy Dufresne gibi bunu yapmamız gerekmektedir.Birileri başaramayacağımızı söylediler ve söylemeyede devam edecekler.Onlar kendilerince haklılar,fakat bizde bir konuda haklıyız:Başarabileceğimizi düşünürsekte tam tersinide.




(1)Bu yazıyı yazanın muhtemelen filmde adı geçen oyun karakteriyle yani Super Meat Boy ile ilgili yapmaya çalıştığı bir espri

(2)Super Meat Boy : http://en.wikipedia.org/wiki/Super_Meat_Boy

(3)Fez : http://en.wikipedia.org/wiki/Fez_(video_game)

(4)Braid : http://en.wikipedia.org/wiki/Braid_(video_game)

(5)Mario,Zelda,Tetris

(6)Söylediğine göre 4 yaşındaymış,düşünüyorumda insanın o yaştan beri hayallerinin peşinde yürümesi muhteşem bir azim örneği.Bursa'da benim büyüdüğüm çevrede tek örnek alınabilecek meslek doktorluktu.Aslında sadece bazı insanlar doktor olduğu için değil Bursa gibi bir şehirde halen bilgisayar mühendisliği vb.bölümlere yönelik sağlam adımlar atılmış değil.(Temmuz 2012)

(7)Independent kelimesinin kısaltılmış hali indie,bağımsız oyun(daha çok kişilere veya küçük gruplara ait olma anlamında bağımsız)

(8)Bir oyun fuarı

(9)Fight Club filminde Raymond ile restorant arkasında sohbetten bir kesit

(10)The Shawshank Redemption filminde Andy'nin yakın arkadaşı Red onun o küçük çekiçle hapishaneden tünel kazarak kaçmasının 300 yıla yakın süreceğini söylemişti


Comments(1):
ismail

2012-07-29


good one sir :)
Yorum yapabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir,(Giriş yap|| Üye Ol)